11 Temmuz 2015 Cumartesi

Sen Benim Diğer Yarımsın

Selaam !




Son İsyandan sonra dramatik son mu demiştik ? İşte size bunun en alasına sahip olan bir kitabı anlatmak istiyorum . Bu sefer bir seri değil tek kitaplık bir macerayla karşınızdayım . Gerçekten farklı bir hikayesi olan kitaplardan biriydi. Her şeyden önce bir aşk hikayesi olsa da hayatta cidden sürpriz olduğunu , herkesin yaşadığı şeylere karşı her zaman empati kurmakta yetenekli olmadığını , elinizden bir şey gelmemesinin ne kadar berbat olduğunu bizi okurken sınıf ortasında ağlatan bir yolla öğrettiğinden bahsederek başlıyorum . 


Poppy ve arkadaşları bir konsere gidiyorlar ve Poppy değişik bir kriz geçirerek orda rezil oluyor . Grubun solisti olan Noah Poppy e güldüğü için kendini kötü hissediyor . Kısa süre içinde görüşmeye başlıyorlar ve beklenen üzere aşık oluyorlar çünkü onlar birbirini tamamlıyor . HER GENÇ KIZIN RUH İKİZİNİ ARAMASI GİBİ BİR ŞEY .  Kızlar bu herzaman iyi bir fikir olmayabiliyormuş meğer.


Hiç kar yağmayan bir şehirde el ele tutuştuktan sonra kopan fırtınayı tesadüf olarak açıklayabilir misiniz ?

Belki bu kış günlerce kar tatili yapmamızın bir sebebi vardır ?

Sevgilisinden dramatik bir şekilde ayrılan Dr.Anita da işleri düzeltmek yerine tamamen bağlantılarını kopartmak için uğraşıyor . Lilithten sonra en nefret ettiğim kadın kötü karakterlerden biri . Ama onu da suçlayamayız . ''Çoğu kurtarmak için azı feda et '' felsefesini benimsemiş bir araştırmacıydı o . Her koşulda yatacak yeri yok . 

Sonunda kimse ölmüyor . Meraklanmayın . Ama her ne oluyorsa ölümden beter.

Bu kitabı o kadar içli ve sonunda saatlerce ağlayarak okudum ki spoiler yazmaya gönlüm razı olmadı . Çokta ipucu vermedim sanırım . 

Mutlaka okumalısınız diyorum kızlar ! İçerde biryerlere dokunuyor . 

Bu yazıyı yazarken kitaba tekrar göz attım ve Noah tan tekrar bir mektup aldım . Yakınlarda bir yerlerde mendil var mı acaba ?



------------------------------------------------------------------------------------



''Biri bir zamanlar beni sevmişti ve mükemmel bir duyguydu . Kimse bunu sizden alamaz ''

''Çünkü o anda nerede olursa olsun onun aynı güneşe baktığından ve aynı şeyi düşündüğünden eminim''

Hayatın gerçek sınavı, her şey yolunda giderken bununla nasıl baş ettiğiniz değil ; izin verirseniz sizi mahvedebilecek şeyler karşısında verdiğiniz mücadeledir . 

''Seni seviyorum Poppy . Ömrüm boyunca bunu bir daha söyleme fırsatım olmayacak'' ( Burda tam burda gözyaşlarım sel oldu ve resmen ölmek istedim .)

Gerçek aşk her derde deva olmaz.
Gerçek aşk her zorluğu aşamaz.
Ve en önemlisi , gerçek aşk her zaman mutlu sonla bitmez ; konu bu değildir . Ama gerçek aşk sizi değiştirir şekillendirir . Kalbinizi yakıp her zamankinden güçlü  ve çarpıcı bir anka kuşu gibi yeniden aydınlanan bir kora çevirir.

10 Temmuz 2015 Cuma

Labirent Serisi Yorumu

Merhabalarr !!
Karşınızda daha yeni ölüm emriyle veda ettiğim serii.
Bu kitapları ayrı ayrı ele almak istemiyorum çünkü açıkçası aşık oldum diyebileceğim bir seri değildi.Fısıltı ve ölümcül oyuncaklar serisinden sonra beni aman aman etkilediğini söyleyemem.
Ama yinede okurken zevk aldım !
 
Seriye ilk filmi izleyerek başlamıştım ve gerçekten büyük bir hata yapmışım.
Filmi sevdim yani bunda etkili olan Dylan O'brien ' ın etkisi olmuş olabilir.
Ama kitabı okurken ilk başlarda sıkıldım çünkü filmle çok fazla aynı gidiyordu.
Sonrasında ise en güzel yerlerin değiştirilmiş olduğunu farkettim.
Konusu bakımından güzel bi filmdi ama yönetmen sağolsun en güzel detayları değiştirmişti ve kitapta beni şok eden şeyler film de etmemişti.
Serinin en sevdiğim kitabı Alev deneyleri oldu.
Son İSYAN ise bir hayalkırıklığı.
O kadar boş ,vasat ve üzücü bittiki.
SPOİLER İÇERİR
Tessa'nın o şekilde ölmesi çok komikti.Daha cesurca ölmeliydi.Bi taş altında kalarak değil.
Son İsyanı o yüzden beğenmedim .Ama Alev deneylerinin her bir bölümü
yüreğimi hoplattı.
Bildiğiniz üzre çok fazla edebi bir şeyler çıkaramadım kitaptan.
Bu beni üzdü çünkü derin bir şeyler bulmayı ummuştum.
Tabiki konusu bakımından çok etkileyiciydi.
 tam bizim sonumuza yakın bir şeydi.
Dünyanın gidişatı pek iyi değil dostlarr.
Son kitap ise okurken hevesle başladım sonra sıkılmaya başladım.
Ve yazar son cümlesinin önündeki itirafla seriye olan sevgimi geri getirdi.
Güzel bir sondu.
Meraklarımı giderdi.
O yüzden derin kitaplara dalmadan okumalısınız.
Puanım: 7/10
 
Alıntılarr
*Ne olursa olsun gözlerinize ve zihninize İNANMAYIN. Bazen gördüklerimiz gerçek değildir ve bazen görmediklerimiz gerçektir.
Alev deneyleri
 
''Ölmeyecek.Buna izin vermeyiz.''
''Yine de , biz Tanrı değiliz.''
Alev deneyleri
 
Thomas hemen elini ondan çekti, kıpkırmızı olmuştu.Nedense Teresa'nın sözleri aniden sinirlenmesine neden olmuştu ama diğerleri bunun sebebini utangaçlık sandı.
''Çok cici,'' dedi Minho.''Bu tıpkı senin kafana mızrağın ucuyla vurduğu zamanki kadar tatlı.''
Kesinlikle gerçek aşk .'' Bunu söyleyen Tava'ydı, ardından da böğürerek kahkaha attı.
''İlk gerçek kavgalarını ettiklerinde neler olacağını görmeyi hiç istemem.''
-Son İsyan
 
 


Ölümcül Oyuncaklar - Cennet Ateşi Şehri ( 6. Kitap / Büyük Final )





 Herkese Merhabaaa !!!
Davullar lütfenn !

Bugün en dramatik , en çarpıcı kitap olan Cennet ateşi şehrini yani serinin final kitabını konuşacağız.

''Önemi olan durasız yaşam değildir , durasız canlılıktır'' der Nietzsche .
Bu kitapta çok genç , capcanlı ve heycanın en doruk noktasında hissettiren bir kitaptı . Şimdi göreceksiniz . 


Siyah, gece boyu avlanmanın rengi

Beyaz, ölümün ve yasın
Altın rengi, gelinlikler içindeki bir gelinde güzel
Ve kırmızı, büyüyü tersine çevirmeye özel
- Gölge Avcısı Çocuk Şiiri






Dünyayı sarsan kült seri "Ölümcül Oyuncaklar"ın merakla beklenen bu baş döndürücü finalinde, Clary ve arkadaşlarışimdiye dek karşılarına çıkan en acımasız düşmanla savaşacak: Clary'nin ağabeyi.




Sebastian Morgenstern çoktan harekete geçti. Cehennem Kupası'nın gücüyle Gölge Avcıları'nı karanlık avcılara dönüştürüyor. Aileleri ve âşıkları birbirinden ayıran bu karanlık yaratıklarla Sebastian'ın ordusu gitgide genişliyor.




Köşeye sıkışan Gölge Avcıları, Idris'e çekilse de Alicante'nin meşhur iblis kuleleri bile onları Sebastian'ın gazabından uzak tutacak güçte değil. Üstelik Ne filimler, Idris'te kapana kısılmışken dünyayı iblislerden kim koruyacak?




Nefilimler'in hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir ihanet açığa çıkarken Clary, Jace, Isabelle, Simon ve Alec'in kaçmaktan başka çaresi yok. Daha önce hiçbir Gölge Avcısı'nın ayak basmadığı ve giden hiçbir canlının geri dönemediği iblis topraklarının derinliklerine yolculuk etmek zorunda kalsalar da...




Dünyanın kaderi üzerine girişilen bu korkunç savaşta aşk feda edilecek ama ölüm yine de payına düşeni almadan gitmeyecek!




Artık size bir sırrı açıklamam gerekiyor ya . Biliyorum fazlaa uzun sürdü bu . Kitapta hemende ifşa etmişler bizi . Bunu konseyle konuşacağım ama ondan önce size anlatmam gerekiyor . İtiraf ediyorum ! Kitapta adı geçen İstanbulda bir enstitüden bahsediyor ya hani . Ay evet İstanbuldada enstitü vvar ve başındakiler biziz ! Oh söyledim rahatladım :P

Şaşırttı ya çok büyük bir spoiler olmasada bir cümlede İstanbul geçiyor . Buda ufak bir ayrıntı canlarım .


DİKKAT --- SPOİLER TEHLİKESİ ---


Serinin en iyi kitabı nokta net arkadaşlar. Bittiğinde aklımda açık kapı veya soruj işareti kalmamıştı . Bu açıdan oldukça memnunum . Kitapla sürpriz isimler de vardı . Cehennem makinaları serisiyle zaten geçişli gittiğini biliyoruz ama son bölümler de belirgin izler görmek mümkün . 

Özellikle bu yaz sıcağında göl sahnesiyle serinlersiniz diye umuyorum (:

Sebastian . Resmen kuşlar öldü .

Clarynin annesi , Luke , Magnus ve Raphael i kaçırarak gene ortalığı karıştırdı kendisi. Raphael e de üzücü ve beklenmedik bir veda ettik . O bölümlerde benim en çok desteğimi alan Magnus tu . Tabiki. 

Alec in ve diğer herkesin merak ettiği kişiyle tanıştık . Magnus un babası Asmedous . Cehennem in dokuz prensinden biri . Onun dalavereci oyunları hepimizin tüylerini diken diken etti.


Şimdi gelelim Clary ve Jace 

Hatırlarsanız bir önceki iki kitapta Jace de biraz kişilik bozukluğu (!) sorunları vardı . Zamane hastalığı işte.
Bundan neredeyse kurtuldu ve Clary i canı pahasına korudu . Ama şimdi damarlarında Cennet ateşi dolaşıyordu ve bu Sebastian gibi iblis kanından olan bir yaratık için tek panzehir !
Clary kıvrak zekasını kullanarak bunu kullanmanın bir yolunu da buluyor.

Ve biz ; Ave atque vale in parpetuum , frater . ( Merhaba ve Elveda kardeşım , sonsuza kadar yaşa)
Repliği ile rahat bir nefes alıyoruz ..

 Bilmediğimiz şeytani diyarlarda savaştık malesef burdaki karanlık savaş Alicantede geçmiyordu . Yoğun ve zengin bir anlatımla gerçekten kimsenin aklına gelemeyecek özellikte bir konusu vardı bu serinin ve kitabın . Olaylar ardıardına çözüldü ve birbirine bağlandı . Ama bunun sonunda herkes çok yıpranmıştı .

Ya spoiler vermeden anlatmaya çalışsam da ( Gerçekten mi ? ) olaylar hem çok fazla hemde çok bağlantılı . 
Clary ve Jace in  sonunda rahat bir nefes almasına sevinsem de beni taşlamayın ama Sebastian a üzüldüm . İblis kanı vardı falan ama iyi bir mizacıda varmış . Biraz bastırılmış sadece . Sonuçta biz Gora filmini izlemiş uzaylıda olsa insan insandır felsefesini benimsemiş bir nesiliz . Yanlış mıyım dostlar ? Ama tabiki mümkünse bir daha bize ''Veni'' falan deme Sebastian. Küllerin sayesinde aldığımız çoğu nefeste seni anmış olacağız . Ve şirret peri kraliçesini .

Okumaktan asla pişman olmayacağınızı düşündüğüm bir seriydi . Ve malesef bitti . Her güzel şeyin bir sonu vardı . Kitabın son sayfasını da çevirdiğimizde yüzümüzde aptal bir tebessüm oluşmuyorsa neden okumaya zahmet edelim gibi bir düşüncedeydim hep . Ve aradan bir zaman geçtiğinde tekrardan alıp okuyacağımı biliyorum . 
Jace ile tanıştığım için mutluyum .

Ve yazımı sonlandırmadan Simon'a  da aramıza hoşgeldin ve başarılar diyorum . Tatlı küçük Gündüzyürüyen !!!!



---------------------------------------------------------------------------------


İnsan vücudunda trilyonlarca hücre var.Ve vücudumdaki her hücre  seni seviyor . Bazı hücreler ölüyor ve yerine yenileri geliyor ve hücrelerim seni eskilerinden daha çok seviyor . İşte bu yüzden seni her gün bir öncekinden daha çok seviyorum . Bu bilimsel bir gerçek . Ve öldüğüm zaman vücudumu yaktıklarında havaya karışan küllerden ibaret olacağım ve toprağın , ağaçların , yıldızların bir parçası , o havayı soluyan , o toprakla büyüyen çiçekleri gören ya da o yıldızlara bakan herkes seni hatırlayacak ve sevecek çünkü seni o kadar çok seviyorum .  - Clary

Bir zamanlar serafimdin , meleklerden biriydim. Sayısız meleklerin bir parçası . Sonra savaş çıktı ve cennetten yıldızlar gibi düştük . Ben ışıktarayıcıyı izledim . Sabah yıldızını çünkü baş danışmanlarından biriydim . O düştüğünde ben de onunla birlikte düşerdim . Beni cehenneme yükseltti ve dokuz hükümdarından biri yaptı . Merak ediyorsunuzdur diye söylüyorum , cennette uşaklık etmektense cehennemde hüküm sürmek yeğdir . Ben ikisini de yaptım ..


''Eğer bu barış ve zaferse belki savaş ve kavga daha iyiydi '' -Clary


Küçük okçu oğlan

Seni hafife almışım

Kırık kalplerin okları keskindir.


Şeytan Sabah Yıldızı cehennemin en güzel meleğiydi . Tanrının en çok gurur duyduğu yaratısı . Ve bir gün şeytanın adem oğluna boyun eğmeyi reddettiği gün gelip çattı . İnsanlara . Çünkü onların daha aşağı olduğunu biliyordu. Ve bu yüzden kendi tarafını tutan meleklerle bir çukura atıldı . Belial ve Azazel , Asmodeus ve Leviathan. Ve Lilith . Annem.


Altı ay önce birisi ona kurt adamın birinden davranış dersleri alacağını söylese hayatta inanmazdı .


''Daha önce hiç kendinizi dikenlerle yaraladığınız oldu mu ? Majesteleri ?''
''Nüktedanlığınızla kendinizi yaraladığınız kadar çok değil sanırım , canım ''


''Seni sevdiğim gibi . Seni tanıdığım ilk andan itibaren gözü kara sevdim . Sonuçlarını hiç bir zaman umursamadım . Kendime umursadığımı söyledim ama asla umursamadım . Seni iyi olmaktan çok daha fazla istiyordum . Hayatımdaki herşeyden çok istiyordum .'' - Jace

Gökyüzünde görünmüş ilk yıldızmış gibi bakıyordu ona . İnanmakta güçlük çektiği dünya yüzeyini boyayan bir mucize gibi ...



''ÖZGÜRCE HİZMET EDERİZ ÇÜNKÜ ÖZGÜRCE SEVERİZ , TIPKI İRADEMİZ GİBİ . SEVMEK YA DA SEVMEMEK YA BATARIZ YA ÇIKAR '

9 Temmuz 2015 Perşembe

Ölümcül oyuncaklar 5.Kitap - Kayıp Ruhlar Şehri

Merhabaa!!
Ve karşınızda Kayıp ruhlar şehri!Önceliklee ben kapağına bayıldım.Daha doğrusu tüm
serinin kapakları çok cezbedici . En beğendiğim aralarında bu.
Karanlık
Sisli ve
Clary'nin kızıllığı.
 
İşte kitap diye buna derim ben.Bu seri zaten en en sevdiğim.Umarum bunun gibi bir seri daha kendisine aşık eder.
Aptal Lilith'i tüm kitap boyunca yumruklamak istedim.Ya sen benim biricik Jace'ciğimi
nasıl Sebastian'la bağlarsın ya!!
Tamam belki Lilith'e çok sinir olmuş olabilirim.Ama gizliden gizliye de
bir çekim hissettim.Yenilmemeye çalışan bir kadın o sonuçta!
Herneyse  .
Clary kendini yine ateşe attı(!).
Perilerle anlaşma yapmak pek akıllıca sayılmaz Clary ama yinede sen bilirsin.
Jace'i boş gözlerle ve Sebastian'ın ruhuyla tanımak
bir Jace aşığı olarak beni kahretti diyebilirim.
Jace , Jace..
Ruhu Sebastian'la bütünleştiğinde bile Clary onun yanındaydı!
Aynı zamanda biricik kardeşinin de.
Bu sırada İsabelle , Maia,Simon arasındaki aşk çemberi sürükledi.
İsabelle ve Simpn'da çok tatlılarr.
Bugün sizlere uzun uzadıya kitabı açıklayamıyorum ve çok fazla spoi veremiyorum
çünkü kitabın üstünden zaman geçti ve onunda üstünden kitaplar geçti.
Ama yinede bence güzel bir kitaptı.
Puanım: 8/10(ara kitap olduğu için)
 
Alıntılarr:
 
*Geçmiş başka bir ülke.
 
*Karanlığın kendisi kadar karanlık bir ülke ve ışığın karardığı bir düzende ölümün gölgesi.
 
*Yani beni koryabileceğin bıçak yaraları gibi değil bunlar.Her gün milyonlarca
kağıt kesğiği şeklinde birikiyorlar.
 
Jace'inki erkek egolarının uçaksavar tankı sayılır.
 
*Fazla karanlık insanı öldürebilir , fazla ışık insanı kör edebilir.
 
Arka Kapak :
New York Times çoksatarı "Ölümcül Oyuncaklar" serisi devam ediyor.

Tabii Jace, Clary ve Simon'ın başındaki tehlikeler de...
Jace'le Clary yeniden karşılaştığında, Clary korkunç gerçekle yüzleşti. İblis Lilith'in büyüsü altındaki Jace, kötülüğün hizmetkarı olmuştu.
Gölge Avcıları şimdi ne yapacaktı?
Kaybedilen geri istenebilir miydi?
Aşk için ödenecek bedel, ne olabilirdi?
Günah ve kurtuluş işbirliği yaptığında, kime güvenmek gerekirdi?
 
 
 


3 Temmuz 2015 Cuma

Ölümcül Oyuncaklar - Düşmüş Melekler Şehri ( 4.Kitap)



Merhabaa!!


Serinin en soluksuz ve araba çarpmış , yumruk yemiş , kürekle kafanıza vurulmuş efekti veren kitabının incelemesine hoş geldiniz diyorumm!!!!!

Clary ve Jace ( benim deyimimle her eve lazım Jace ) büyük savaşından ardından rahat bir nefes aldı sanıyorduk değil mi ? YANILMIŞIZ. 

Ben özete kapılıp bütün kitabı anlatmadan ( ki anlatacağım ) arkasına göz atalım .


----------------------------------
Düşmüş Melekler Şehri 

Aşk. Kan. İhanet. İntikam. İşler artık her zamankinden de karışık!

Ölümcül Savaş sona erdi. On altı yaşındaki Clary Fray de nihayet New York’taki evine döndü ve halinden memnun. Gölge Avcısı olmak için eğitiliyor. Annesi hayatının aşkıyla evleniyor ve Aşağı Dünyalılarla Gölge Avcıları sonunda barış ilan etti. En önemlisi de Jace artık Clary’nin sevgilisi. Ancak her güzelliğin bir bedeli var. İşler tam yoluna girdi derken biri Gölge Avcılarını öldürmeye başlıyor. Şimdi, Aşağı Dünyalılarla Gölge Avcıları arasında yeni bir savaş başlaması an meselesi. Jace de birdenbire uzaklaşmaya başlayınca Clary, büyük bir gizemin içine dalıp en korkunç kabusuyla yüzleşecek. Sevdiği her şeyi, Jace’i bile kaybetmesine yol açabilecek olaylar zincirinin başlamasının ise tek bir nedeni var.
Bizzat Clary.



---------------------------------------------------------------

Spoiler - spoiler - spoiler 

Şimdi size önce neden Jace e her eve lazım adını taktığımı anlatayım  bunlar mutlu (!) olup aşk böceğine dönüştülerde birazcık . Ah ya  o ara ne kadar mutluyduk . Tabiki bu uzun süre acı çekmenin sonucundaki tatlı birleşmeden bahsediyoruz . Ama Jace in bir süre 'kavuşamayınca aşk olur' mottosunda hareket ettğini söylemeden geçemiycem .

‘’ İkinizin de içinizde taşıdığınız melek kanı , sizi birbirinize bağlıyor ama arzu her zaman aşk demek değildir. Jace’e bak , onun kadar güzel bir şey istediği herkesi elde edebilir. Gerçekten sana aşık olduğuna emin misin ?’’  gibi mesela
sürekli kendine aynı soruyu sorup duruyor bizi de sinir ediyor ya neyse.
Hala 'Valentine ın oğlu' imajını silemedi . Ne demişler adın çıkmış 9 a inmez 8 e  .
Lightwood ailesi ise gittikçe parçalanmaktadır. Alec ,Magnus ile birlikte ülkeden ülkeye gezip tatil yapmakta ve aşklarını pekiştirmektedir. Isabelle ise kendini hiç olmadığı kadar yalnız hissediyordur. 
Neden mi ? Aklınızda tam bir tanrıça olan İsabelle Lightwood un neden mahsunlaşğınız sorusu varsa bunun nedeni Simon . O pısırık vampir tam bir bad boy oldu çünkü.

Jace kabuslar görmeye başlıyor ve bu kabuslar onu Clary’den uzaklaştırıyor. Şimdi bunu söylemiş olmam size spoiler gibi gelebilir ama değil. Rüyaların içeriği, nedenleri ve sonuçları spoiler ve ben onları (inanmayacaksınız ama ) söylemeyeceğim.




Bu Lilith adındaki iblisten bahsetmem gerektiği anlamına geliyor . Kitap bittikten sonra Simon ve Kabil mührüne şans tanıdığı için Clary nin alnından öpesiniz gelecek . 


'Hiçbir varlık Tanrısal olanla savaşmaya cürret edemez'


Bu arada kitapta tek 'tahmin edilmedik' mühürler çizen Clary değil ( üzgün smile) bilginize 


Puan : 9/10


ALINTI KÖŞESİ
''Ne olacağı kesin olarak bilmesem de herşeyi kaybedeceğim anın gelmesini beklemek ne garip ''

''Ve Tanrı Şöyle dedi : Bundan sonra her kim Kabil e saldırırsa ona yaptığının 7 katıyla cezalandırılacak.''

''Ve , Kabil , Tanrıya dedi ki : Cezam katlanabileceğimden büyük.''


''Kyle kurtadam ve ben de vampirim . Sende komşunun masum oğlu sayılmazsın''

-Masum komşu çocukları ????? Size de tanıdık gelmedi mi ?-


''Onun türünden nefret ediyorum . Kendilerini herkesten üstün görürler

Jace : Kendimi herkesten üstün görmüyorum zaten öyleyim .''

''‘L’amor che move il sole e l’atre stelle'' 
Dünyadaki en büyük gücün aşk olduğu ve aşkın herşeyi yeneceği anlamına geliyor

-DANTE






İyi okumalarrrrr......

Ölümcül Oyuncaklar-Camlar Şehri (3. Kitap)

 
Kitap Arkası :
Clary ,annesinin ölümüne sebep olan iksirin peşindeydi ve ona ulaşmak için de bir an önce Camlar şehrine gitmesi gerekiyordu.Kendisini sağlam bir ölüm kalım savaşı içinde bulmasıysa an meselesiydi!
Kurtadamlar, vampirler ve periler, ortalığı birbirine katmak için Camlar Şehrinde bir araya gelmişti.
Clary'nin tek bir kozu vardı.Sahip olduğu güçler!
Fakat bu aynı zamanda büyük bir risk ve sorumluluk demekti.Çünkü  ya herkesi kurtaracak ya da her şeyi yok edecekti.
 
Clary'nin yolculuğunda ona ihanet ve onur eşlik etti.
Kah kazandı,kah kaybetti.
Olsun!
Camlar Şehri için değerdi.
 
Kitap yorumu:(Spoiler içermez)
Serinin bana göre en en ve en muhteşem başlangıç kitabı.Sürükleyicilik o kadar hat safhada ki nefes almadan okudum diyebilirim.Kitaptaki duygularımı tanımlamam gerekirse uçan,neşeli bir mevsim ve gür saçların öfkeden köpürdüğü mevsimler.
Jace ve Simon'un birbirinden nefret etmesinin hayatlarına mal olacağını sanırdım ama Jace Simon' a yeni bir yaşam verdiğinden ve Simon değiştiğinden işler daha da kolaylaştı.
Clary yeteneğini keşfetti.
Yeni arkadaşlar kazanıp kaybettiler.
Kitap savaş çığlıklarıyla ve kılıç sesleriyle çınlarken tek düşünebildiğim hala Jace ve Clary'di.
İlk kitapta sonunda kardeş çıktıklarında öyle şey mi olur diyerek pek beğenmemiştim ama -diğer kitaplarına göre tabi- içten içe yinede birbirlerine karşı çekimin devam etmesini içtenlikle istemiştim.
Gerçekten çok tatlılar.
Diyeceğim o ki , kesinlikle okuyun !
 
Özet:(spoiler içerir.)
Valentine rahat durmuyor ve tüm gölge avcılarını huzursuz ediyor.Clary ve Jace birbirleriyle sürekli tartışma halindeler.Jace bu sırada Valentine Simon'u kaçırdığında ona kanından vererek hayata dönmesini sağlıyor.VE Simon bir Gündüzyürüyen olarak uyanıyor!
Camlar şehrine gidiyorlar ve büyük bir savaş onları bekliyor.Sebastian karakteri kuzen olarak geliyor ama Clary'le yakınlaşıyor.Ailenin içine sızan düşman küçük Lightwood'un ölümüne sebep oluyor.Clary'i öpen Sebastian ,asıl abisinin o olduğunu anlayınca büyük bir hayal kırıklığına düşüyor. Küçük Lightwood'u ölüme atıp babasının yanına kaçan Sebastianı büyük bir sürpriz bekliyor.Jace'le karşılaştığında uzun zorlu bir savaşa giriyor.Beklenmedik anca çıkan İsabelle , küçük kardeşinin intikamını almak için Jace'le beraber ona karşı koyuyor.İblis kanı taşıyan Sebastian güçlü fakat karşısında iki harika gölge avcısı olunca pek karşı koyamıyor.Bu sırada Clary Camlar Şehrinde aşağı dünyalıları  ve gölge avcılarının birlikte savaşabilmesi için yeni yeteneğiyle bir mühür yaratıyor. Ve savaş başlıyor.
Mağarada ise durumlar karışık .Jace ,Sebastiandan aldığı bir darbeyle ölüyor.Valentine gölden Melek Raziel'i çağırıyor .Buna yetişen Clary, olanlara çok şaşırıyor.Melek Raziel,Valentine'ın kötü amaçlarını anlayarak ondan yaşamını alıyor ve dilek hakkı Clary'e geliyor.Kardeş olmadıkları öğrenen Clary ise Jace'in dirilmesini istiyor ve Jace tekrar hayata gözlerini açıyor !
Savaş gölge avcılarının lehine oluyor ama mağaraya gittiklerinde Sebastiandan bir iz bulamıyorlar.
 
ALINTILAR :
*''Ah işte sana söylemiştimciler ,'' dedi Jace .'Her zaman gösterişli bir harakettir.
 
*''Rol filan yok'' dedi Jace, mutkak bir netlikle.''Seni seviyorum ve ölene kadar seveceğim.Ölümden sonra varlığıım devam edecekse o zamanda seveceğim.''
 
 
*''Tamam ,sen gerçekten örümcek adamsın!'' diye bağırdı.
Simon, sütunun yarışına kadar tırmanmıştı.Dönüp aşapğıya baktı.''Demek ki sende Mary Jane'sin.O da senin gibi kızıl saçlı.''

2 Temmuz 2015 Perşembe

Tık tık orda mısınızz ???



Selamlar , Saygılar Canlarım ;

-Şu an ailesini öldüren orklardan intikam almak isteyen yarı trol bir papazı oynuyorum-


Az önce Küller Şehri kitabının incelemesini paylaştığımda sonunda sıcak çikolata yapmayı unutmayın demiştim .
Sonuçta kendimizi şımartmak hakkımız . Kitap aşığı olmak bunu gerektirir . Onun için size ordan burdan öğrendiğim iki pratik ( belki üçtür ) sıcak çikolata tarifi vereyim dedim !!
Birkaç servis önerisi eşliğinde tabiki.

Haydi tariflerden ilkine geçelim .

1)Nutella Canavarlarına İtafen

Malzemeler :

Nutella  süt


Malzemelerimiz oldukça minimal ...



Bir cezve alın  bu sütü ısıtabileceğiniz herhangi bir şey de olur . Bir kupa veya neyle içmek istiyorsanız ona sütü dökün bu bir ölçü olacak. Sütü cezveye boşaltın . Eğer şu klasik ve büyük olan (tumblr tarzı) kahve kupalarını kullanıyorsanız (görseldeki gibi) iki yemek kaşığı nutella yeterli olacaktır kupanıza veya nutella aşkınıza göre bu sayıyı azaltıp arttırabilirsiniz.




Yavaş yavaş karıştırarak nutellayı eritiyoruz . Zamanla nescafeye benzeyen bir görüntü alacaktır. İstediğiniz sıcaklığa geldiğinde ( şayet benim gibi çok sıcak seviyorsunuz veya ılık yeterli diyor iseniz diye söylüyorum) ocaktan alın ve kupanıza dökün .



Marshmallow  ( tercihen üzerinde hindistancevizi serpilmiş olan haribo chamallows cocoballs sanırım ) sıcakken üzerine iki tane atın gerçekten harika bir aroma katıyor . Bu yöntemi kahvelerıniz içinde kullanabilirsiniz ya da benim çoğu zaman yaptığım gibi mutfağa girip çıkarak marshmallowları aşırıp yiyebilirsiniz. Evet.. Marsmallow u seviyoruz arkadaşlar.

 


Bu yöntem hem çok kolay hemde çok lezzetli bir bardak sıcak çikolatamız olmasını sağladı . Afiyet olsun diyorum ve bende bir nutella aşığı olarak bunu sık sık kitap okurken yapıyorum !


2)Kakao eşliğinde bir yolculuğa çıkıyoruz

Malzemeler:

3 su bardağı süt 
1 yemek kaşığı kakao 
1.5 yemek kaşığı toz şeker
2 çay kaşığı şekerli vanilin ( varsa sıvı vanilya da olur ) 

Hepsini bir cezveye veya sos tenceresi gibi genelde puding yapmak için kullandığımız ( :p ) tencerelerden birine koyuyoruz. Bütün malzemeleri iyice karıştırıyoruz. Eğer çok fazla kakao koyarsanız karıştırma işleminin herhangi kısmında süt ve şeker takviyesi yapabilirsiniz .Tarifleri özelleştirmek size kalmıış :)) .İstediğiniz sıcaklığa ulaşıp bütün malzemeler karışınca hazır olmuştur.


Hazır olduktan sonra kupanıza alın . 

Burdada marshmallow kullanabilirsiniz .


 Fakat kakao tadı biraz keskin veya baskın gelebileceğinden , yoğun olacağından ( bu şekilde seviyorsanız bu sunum önerilerini boşverin ve yoğunluğun tadını çıkarın ) sprey krem şantiden istediğiniz miktarı üstüne sıkmanızı tavsiye ederim. Gerçekten soflaştırıyor bu yumuşak tat damağınızda romantik bir dans ediyor . MÜ KEM MEL .
 Krem şanti aşamasından sonra isterseniz kakao serpebilirsiniz isterseniz krem şantinin yanında tekrar marshmallowları deneybilirsiniz . Size kalmış.


3) En Favori

Bir markete gidin ve neslenin ( herhangi sevdiğiniz bir markanın ) sıcak çikolata tozunu alın sanırım biz tembelleri en çok tatmin eden bu oluyor :))

Afiyet olsun canlarım . Bir sonraki yazıda görüşürüz.